Buradasınız

SİMETRİK EBRÛ

SİMETRİK EBRÛ1

Prof.Dr. Ahmed Yüksel Özemre

 

Teorik Fizik, fizik prensipleri üzerine kurulan matematik modeller aracılığıyla fizikî âlemin tasvîridir. Bu modellerin Tabîat'ın gerçeğine uyup uymadıkları, öngörmekte oldukları sonuçların hem niteliksel ve hem de niceliksel olarak test edilmesiyle geçerlilik kazanır.

Teorik Fizik az sayıda prensipten hareket ederek Tabîat'ın gözle görünür yapısının ardındaki vahdet'i: 1) keşf, ve 2) anlaşılabilir bir biçimde tesis etmeyi nihaî amaç edinmiştir. Bu amaca ulaşmak için kullanılan prensiplerden biri de Simetri Prensibi'dir.

Simetri Arapça'da tenâzur, simetrik ise mütenâzır'ın eşdeğeridir. Bugünün Türkçe'sinde bâzen bunların yerine, pek fazla itibâr edilmeyen, bakışım ve bakışımsal kelimeleri de kullanılmaktadır. Bizler gündelik hayatımızda geometrik simetrilere âşinâyızdır. Simetrik bir şekle en basit misâl çaplarından birinin ikiye böldüğü dâiredir: çapın sağında ve solunda kalan yarım dâireler biribirlerinin simetriğidirler. Geometrik bir öğenin belirli bir düzen içinde mükerrer sıralanışı ise daha girift bir simetri teşkil eder.

Bir başka görüş açısından simetri bir çeşit "değişmezlik" demektir. Meselâ: Londra'daki Big Ben saatinin her öğle vakti ve her gece yarısı 12 kere çalması zamana göre simetri'ye bir örnektir; ya da bir üçgene hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu, onun üçgen olma niteliğini değiştirmediğinden bu da uzaya göre simetri'ye bir örnektir; ve ilh…
 
Simetri Teorik Fizik'te günlük hayatın bize telkin ettiği bu sezgisel anlamından farklı bir anlama sâhiptir. Eğer fizikî bir sistemin görünümü "belirli bâzı dönüşümlere göre değişmeden kalıyorsa", bu keyfiyet o sistemin haiz olduğu zâtî simetriye delâlet eder. Sistemin izhâr ettiği herbir simetri özelliği ise o sistemdeki bâzı parametrelerin bu dönüşümlerden bağımsız olarak korunmakta olduklarını gösterir.

Bu prensibin Teorik Fizik'te uygulanmaya başlamasıyla fizikçiler Tabîat'ın esrârına derinliğine nüfûz eden bir bakış açısı kazanmışlardır. Özellikle son 60 yıldır Temel Tânecikler Fiziği'nde elde edilmiş olan ve tecrübelerle de te'yid edilmiş olan sonuçlar hep Simetri Prensibi'nin uygulanmasıyla elde edilmiştir.

Bu konuda Teorik Fizik literatürüne en fazla katkıda bulunmuş ve her bir araştırması yeni araştırma istikāmetleri açmış, pekçok fizikçiye ilhâm kaynağı olmuş olan iki büyük türk fizikçi: Prof.Dr. Fezâ Gürsey (1921-1992) ile Prof.Dr. âsım Orhan Barut'tur2(1926-1994).


   Prof.Dr. Âsım Orhan Barut

çağımızın müstesnâ ebrû sanatkârlarından Hikmet Barutçugil'in amcası olan âsım Orhan Barut 1926 târihinde Malatya'da doğmuş; 1943 yılında liseyi Malatya'da üstün dereceyle bitirmiştir. O yıl açılan özel bir imtihan sonunda, sonradan İstanbul Teknik üniversitesi olacak olan Yüksek Mühendislik Mektebi'nin ikinci sınıfına yatılı olarak girmiştir. Fakat aynı zamanda Avrupa imtihanına da girmiş ve İsviçre'de üniversite tahsili yapmak hakkını kazanmıştır.

Lisede Fransızca öğrenmiş olan âsım Barut, İsviçre'de bir lisan okulunda dört ay kadar Almanca öğrendikten sonra girdiği Zürih'deki meşhur Eidgenössische Technische Hochschule'den elektrik mühendisliği dalında 1949 yılında mezun oldu. öğrenciliği esnâsında, sorumlu olduğu derslerin yanında: 1945 yılı Nobel Fizik ödülü sâhibi Wolfgang Pauli (1900-1958), Gregor Wentzel (1898-1978) gibi meşhûr ve velûd teorik fizikçilerin ve Ferdinand Gonseth (1890-1975) gibi meşhûr epistemologların derslerine de devâm etti. Bu arada Pierrette Gervaz ile evlendi. Bu evlilikten Turan, Suzan ve Sibel diye üç  çocuğu olacaktır.

âsım Barut, 1953-1954 döneminde Rockefeller bursunu kazanarak Chicago üniversitesi'nde tamâmen Teorik Fizik ağırlıklı doktora sonrası çalışmalar yaptı. Bu arada 1938 yılında Nobel Fizik ödülü'ne lâyık görülmüş olan efsânevî fizikçi Enrico Fermi'nin (1901-1954) vefâtından önceki en son dersi olan Kuvantum Mekaniği dersine de iştirâk etti ve bu derste Fermi'nin uslûbuna hayrân kaldı. 1954-1955'de ABD Oregon'da Reed College'de ve 1956-1961 arasında da Syracuse üniversitesi'nde görev yaptıktan sonra 1962 yılında Colorado üniversitesi'ne atanan âsım Orhan Barut bu kurumda vefâtına kadar tam 32 yıl çalışmıştır.

âsım Barut'un bu 32 yılı fevkalâde velûd bir dönem olmuş Gruplar Teorisi, Kuvantum Elektrodinamiği, Temel Tânecikler Teorisi, Fiziğin Temelleri ve daha birçok konuda 500'den fazla orijinal makāle yazmış, 6 kitap te'lif etmiş ve 25 kadar da kitabın editörlüğünü ve pekçok sayıda NATO Yaz Okulu'nun da organizatörlüğünü yapmıştır. Foundations of Physics  [Fiziğin Temelleri] dergisinin editörlerinden biri olarak da pekçok genci bu konularda çalışmaya teşvik etmiş ve NATO Yaz Okulları aracılığıyla da genç teorik fizikçilerin şevkini arttırmayı başarmıştır. Teorik Fizik alanında Science Citation Index'de3 en fazla zikredilmiş olan türktür.

âsım Barut'un çalışmalarını kabaca üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar: 1) Teorik Fiziğin temel problemleri, 2) Matematiksel Fizik, ve 3) Yüksek Enerji ve Tânecikler Fiziği'dir.

âsım Barut fevkalâde mütevâzî fakat vakur bir tutuma sâhipti. Onun bu yapmacıksız nezâketi, sabrı, sükûneti ve vekarı bütün fizikçiler arasında bir efsâne olmuştur. O meslekdaşlarına olduğu kadar bütün öğrencilerine karşı da aynı tutumu izhâr eden mükemmel bir hocaydı. Kapısı öğrencilerine her zaman açıktı. öğrencilerinin âsım Barut'a ister ödevleriyle ilgili olsun isterse fiziğin esrârıyla ilgili olsun sordukları sorular aslā cevapsız kalmazdı. Onun bu tevazuundan, nezâketinden ve kendisinin propagandasını yapmamasından dolayı olsa gerek İnternet sitelerinde hakkında ayrıntılı bilgi bulmak da resmine rastlamak da pek mümkün değildir.

Trieste'deki Uluslararası Teorik Fizik Merkezi'nin kurulması aşamasında 1979 yılı Nobel Fizik ödülü sâhibi Muhammed Abdüsselâm'a (1926-1996) destek olmuş ve bu merkezle ilgisini hep canlı tutmuştu. Vefâtından birkaç ay önce Eylûl 1994'de NATO İleri Araştırmalar Enstitüsü adına organizatörlüğünü yaptığı 100 Yıl Sonra Elektron Teorisi ve Kuvantum Elektrodinamiği Yaz Okulu'nu Edirne'de, Yüksek öğretim Kurulu'nun 17.02.1993 târihinde kurulmasına karar verdiği Trakya üniversitesi Uluslararası Fizik ve Uygulamalı Araştırma Merkezi'nde gerçekleştirirken günün birinde bu merkezin Trieste'deki Uluslararası Teorik Fizik Merkezi'nin Orta Doğu'daki bir kardeş merkezi olması ihtimâli onu olağanüstü heyâcanlandırmıştı.

Hayatında kazandığı ödüllerden en değer verdiği 1982 yılında Karadeniz Teknik üniversitesi ve 1987 yılında da İnönü üniversitesi tarafından kendisine verilmiş olan Fahrî Dokor unvânları ile aynı yıl kazandığı TÜBİTAK Bilim ödülü ve T.C. Kültür Bakanlığı'nın 1991 yılındaki "Bilgi çağı ödülü" idi.

Vefâtından bir müddet önce oğlunun çığ altında kalarak vefât etmesi onu perîşan etmişti. âsım Barut 5 Aralık 1994 târihinde bir zâtürrie sonucu henüz daha 68 yaşındayken vefât etti. Allāh ganiy ganiy rahmet eylesin!

Ebrû sanatçımız Hikmet Barutçugil, amcası âsım Orhan Barut'un simetriye bir başka anlamdaki tutkusunu ve bu vesiyle ile de, hâtırasını tâziz etmek için Simetri başlıklı bir kitap hazırlayarak kendisine ithaf etmiştir4. Bu müstesnâ bilim adamının hayat hikâyesi ile resimlerinin ve pekçok bilim adamının onun hakkında kaleme almış oldukları yazıların bulunduğu ilk 89 sayfadan sonra kitap insana bir başka bediî zevk bahşeden 188 adet "Simetrik Ebrû" ihtivâ etmektedir. Bu kitaptaki simetrik ebrûların bir bölümü, aynı amaçlarla, Cemal Reşit Rey konser ve sergi binâsında 3 ilâ 16 Aralık 2006 târihlerinde sergilenmiştir.

Tekneye serpiştirilen renklerin şimdiye kadar kendiliklerinden simetrik bir ebrû meydana getirdikleri görülmüş değildir. Ebrû sanatkârları olabildiğince simetrik düzende Hatib Ebrûsu, Bülbül Yuvası, çark-ı Felek, Taraklı Ebrû ya da Necmeddin Ebrûsu yapsalar da gerek teknede oluşan şekillerin özdeş olamamaları, gerekse ebrûnun fonunun da simetrik olmasının mümkün olmaması dolayısıyla ebrûda tam bir geometrik simetriden söz etmek mümkün değildir.

Hikmet Barutçugil herhangi bir ebrûyu elektronik taramayla bilgisayar ortamına aktardıktan sonra "Photoshop ve Illustrator Programları" aracılığıyla bu ebrûnun herhangi bir bölümünden basit ya da girift tam simetrik geometrik şekiller elde etmeyi başarmıştır. Bu şekiller ne ebrû teknesinde oluşmuştur ve ne de klâsik ebrûdurlar; ama, takdîm ettiğim birkaç örnekten de sarâhaten anlaşılacağı gibi, ebrûdan neşet eden ve tekne ebrûsundan çok daha farklı estetik güzellikleri ortaya koyan eserlerdir.

Ebrûya dayalı böyle bir estetik açılım ister istemez daha derin simetrilerin ortaya konduğu mümkün başka bir estetik açılımı daha hatıra getirmektedir. Acaba günün birinde ebrûların fraktal'lere5 dönüşmüş şekillerini de görebilecek miyiz?

Simetrik Ebrû örnekleri
Plant 1 Plant 2
Plant 3 Plant 4

 

* * *
 

[1]Simetri Prensibi'ni ustaca kullanarak uluslararası alanda Türkiye'nin yüzakı olmuş olan iki müstesnâ ve merhûm teorik fizikçimizin: Prof.Dr. âsım Orhan Barut ile Prof.Dr. Fezâ Gürsey'in azîz hâtıralarına ithâf olunmuş ve Türk Edebiyatı dergisinin Ağustos 2007 târihli 406. sayısında 56-59. sayfalarda yayımlanmıştır.
[2] Bk. Ahmed Yüksel Özemre, XX. Yüzyılda Fiziğe Yön Verenler, s. 257-274 ve 275-280, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2005.
[3] Science Citation Index bilimsel literatürde bir ilim adamının yazılarının kimler tarafından ve hangi yayınlarda referans olarak gösterilmiş olduğunu tarayıp bildiren bir yayındır.
[4]Hikmet Barutçugil, Simetri, Ebristan Yayınları, İstanbul 2006.
[5]Fraktal, parçalanmış ya da kırılmış anlamındaki lâtince fractus kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Fraktal, kendi kendini tekrar eden ama sonsuza kadar küçülen şekillerin oluşturduğu geometrik bir bütündür. Bu geometrik şeklin ayrıntıları ya da desenleri gitgide küçülen ölçeklerde yinelenir ve bu süreç sonsuza kadar sürebilir. Bir fraktalın herhangi bir parçası büyütüldüğünde, fraktalın bütünü elde edilir.
Tasarım & Geliştirme | kerataif